19 Eylül 2006
Türk futbolunun en renkli kişiliklerinden biridir Yılmaz Vural. Çalıştırdığı takımlara kendi hırsını aşılayan, futbolseverler tarafından takdir edilen Vural’ın içinde uhde kalan tek şey ise Fenerbahçe’nin başına gelememesi. Ali Şen, F.Bahçe’nin yeniden başkanı olursa sarı-lacivertlilerin teknik direktörü olma ümidini koruyan Yılmaz Hoca’ya hakkında merak edilenleri sorduk, O’da her zaman olduğu gibi içten yanıtlar verdi…
– Antalyaspor lige beklediğiniz gibi mi başladı?
Lige çok iyi başladık ancak oynadığımız oyunla aldığımız puan arasında olağanüstü bir fark var. Bu da futbolun cilvesi olsa gerek. Birçok pozisyona giriyoruz ancak son vuruşlarda bir şanssızlığımız var. Coşkun geçtiğimiz sezon Lig A’da 18 gol attı, Ali Cansun da geçen sene bir çok gol attı.
– Genç futbolculara önem veriyorsunuz, peki Aurelio’nun Milli Takım’da oynaması ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Aurelio Türk vatandaşı bu nedenle tartışacak bir şey yok. Eğer bir kişi Türk vatandaşıysa bu vatandaşlıktan doğan haklarını kullanması gayet doğal. Seçimlerde oy kullanmaktan, mülk edinme hakkına kadar ne gibi hakları varsa hepsini kullanabilir.
– Hocam İdris mi, Kezman mı?
İdris’in oynadığı Beşiktaş maçını seyrederseniz ne demek istediğimi anlarsınız. Cuma akşamı takıma katıldı, cumartesi top oynadı. Ben İdris ile 2 saate yakın bir teori dersi yaptım, ne yapmasını istediğimi, oynatmak istediğim pozisyonu anlattım. İdris benim 2 saatte anlattığım tüm şeyleri sahada uyguladı. Bu demektir ki bu çocuk kaliteli ve zeki bir çocuk. Beşiktaş maçını tekrar izlerseniz İdris’in, Türkiye’ye milyonlarca dolarlarla getirilen oyunculardan daha kaliteli bir futbolcu olduğunu göreceksiniz. Bu çocuk 24 yaşında ve Sarıyer’den bize geldi. Böyle gözden kaçmış çok yetenekli oyuncularımız var. İnşallah futbolumuz böyle yetenekli bir oyuncuyu kazanacaktır. Böylece milyonlarca dolarlarımız çarçur edilmekten kurtulacaktır.
– Büyük takımlarımızın hepsi yabancı antrenörlerle lige başladı, Trabzonspor’da geçtiğimiz hafta Lazaroni’nin yerine Ziya Doğan’ı getirdi. Büyük takımların yabancı antrenörlere emanet edilmesi ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Ben 86 senesinde Türkiye’ye geldiğim günden beri bu kıyaslamayı hep yaptım ve Türk antrenörden yana oldum. Bazı dönemlerde Türk antrenör yetişmedi bunu kabul ediyorum ama artık aramızda Süper Lig’deki tüm takımları çalıştıracak kalitede ve sayıda antrenör var. Ben yabancı hocaların bu kadar ön plana çıkartılmasına karşıyım. Türk antrenörlere güvenilip büyük takımlarımız emanet edilmeli ki Türk antrenörlerde dünyada adlarını duyurabilsin.
“3 büyüklerin başındaki hocalardan daha iyiyim”
– Hocam, Fenerbahçe 100. yılında Şampiyonlar Ligi’nde başarı hedefinden uzaklaştı. Siz büyük bir takımımızın başında olsaydınız Avrupa’da neler yapardınız?
Şu anda kim büyük takımların başında hocalık yapıyorsa ondan daha iyi yaparım. İyi hocalık bir uzmanlıksa, bir deneyimse, kendini yetiştirmeyse benim tüm hocalardan fazla deneyimim, uzmanlığım ve iş yapabilme becerim var Allah’a şükür. Her zaman bunu söylüyorum, biraz ukalalığa giriyor, mütevazılık ölçüsünü yitiriyor gibi gözüküyor ancak bunlar gerçek. Ben antrenörlük bilgi ve deneyimimle bırakın Türkiye’yi Avrupa pazarında iş bulması gereken bir hocayım ama tabii ki bunlar kendini satma olayıdır maalesef bu tarafım iyi değil.
“Avrupalı bir hocayım”
– “Daum’da Köln Futbol Akademisi’nde mezun bende. Fenerbahçe Daum’a emanet edildi sırf yabancı olduğu için” böyle bir ifadeniz var…
Aldığım eğitimlerle, lisanslarımla Avrupalı bir hocayım ben. Gerekirse Alman vatandaşlığım da var. Almanca da İngilizce de biliyorum, ne desem ne yapsam anlamadım. Yıllardan beri kendimi anlatmaya çalışıyorum kimse de anlamıyor. Yıllardan beri bu sorulara cevap veriyorum ama kimse de bu cevaplarımızı anlamıyor.
“Ali Şen yeniden başkan olursa F.Bahçe’nin başına geleceğim”
– Ali Şen’in başkanlığı döneminde bir gece sizi arayıp “Yılmaz gel Fenerbahçe’nin başına geç” dediği doğru mu?
Bir kere değil üç kere. Ali Abi ile gece anlaştık sabah olmadı.
– Sebebi neydi Hocam?
Sebebini Ali Abi’ye soracaksınız. Ben üç seferinde de anlaştım. İviç’ten önce, Lazaroni’den sonra ve Osieck’ten sonra konuştuk, anlaştık. Ali Şen 3.5 yıl başkanlık yaptı üç kez anlaştık ancak üç seferinde de F.Bahçe’nin başına geçemedim. Allah’ın hakkı üç derler ama bizim iş üç seferinde de olmadı. Ali Abi her gördüğü yerde derki “Hayatımda her şeyi yaptım, bir seni çok istiyordum takımın başına getiremedim, bu içime dert oldu. İnşallah Ali Abi bir daha başkan olursa Fenerbahçe’nin başına geleceğim. (gülerek)
– Türk Futbolu’nun en renkli isimlerinden birisiniz. Hocam sizi gerçekten büyük takımlarımızın birinin başında görmek isterim.
Teşekkürler. Şunu söylüyorum her zaman, büyük takımlarımızdan birinin başına beni getirsinler görsünler, antrenörlük neymiş göstereyim herkese.
– İki yıl önce Rizespor’un başındayken ilginç olaylar oldu. Şike söylentileri, maç satma gibi söylentiler çıktı. Siz de maçı yarıda bırakıp çıktınız. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Bu konuyu kapatalım. Hepimizi aşan bir konu bu, devletimiz bu konuyla mücadele ediyor. İnşallah ligimiz tertemiz bir hale gelecek.
– Takımlarımız Avrupa’da tur atlar mı?
Ben hepsine inanıyorum, bu güç takımlarımızın hepsinde var.
Teşekkürler Yılmaz Vural..
0 comments