Bu kulelerde heyecan yüksek!

3 Aralık 2010

Bugüne kadar futbol dünyasından bir çok isimle yaptığım röportajlar ve kulüp ziyaretleri nedeniyle Anadolu’nun bir çok güzel şehrini görme fırsatı buldum. Erzurum’a gitmek ise 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları hazırlıkları nedeniyle nasip oldu. Aslını söylemek gerekirse kış oyunları çok yakın olduğum spor branşlarını bünyesinde barındırmıyor ancak hem harcanan büyük rakamlar karşısında ortaya çıkan tesisleri görmek hem de bu heyecanı yaşamak için Erzurum’un yolunu tuttum. Şu an iyi ki de gitmişim diyorum.

BU UÇAK DÜŞMEZ!..

Yolculuğumuz biraz maceralı oldu. Kutsal hac vazifesini yerine getiren ve Erzurum’a dönen hacılarla birlikte uçak yolculuğumuz başladı. Uçak içinde telefon sesleri susmak bilmese de gürültü biraz fazla olsa da gazeteci arkadaşlarımın hepsinin ağzında aynı espri vardı: ‘Kendimizi sağlama aldık, bu uçak düşmez.’ Tabii hacı adayları bizleri bu yönde rahatlatsa da Erzurum’a yaklaştığımızda girdiğimiz ufak türbülans kısa bir süre heyecanlanmamıza neden oldu.

Ve artık Erzurum’daydık. Havalimanında bizleri bekleyen servis araçlarıyla konaklayacağımız otele bile uğramadan Erzurum’un meşhur cağ kebabının tadına varmak üzere restorana doğru hareket ettik. Mutlaka tadılması gereken bir lezzet olan cağ kebabı ziyafetinin ardından ilk durağımız Cemal Gürsel Stadı oldu. Açılış ve kapanış törenlerinin yapılacağı bu stat 20 bin kişilik kapasitesi ve modern görüntüsüyle tek kelimeyle mükemmeldi. Büyük ölçüde tamamlanan statta yapılacak organizasyonlar göz kamaştıracağa benziyor. Gençlik Spor İl Genel Müdürü Fatih Çıntımar da Cemal Gürsel Stadı’ndaki gezimize katıldı ve harcanan büyük emeği, stadın şehre katacağı değeri haklı bir gururla anlattı.

Erzurum soğuğunu içimizde hissetmeye başladıktan sonra ise ikinci durağımız Buz hokeyi salonu oldu. Hollywood filmlerinde görmeye alışık olduğumu buz hokeyleri salonlarından aşağıya kalmayacak bir tesis Erzurum’da yapılmış. İçeri girer girmez yüzünüze vuran soğuk hava ile bir anda kendinizi farklı bir atmosferin içinde buluyorsunuz. Ve bizler de yavaş yavaş kış oyunlarının havasını hissetmeye başlıyoruz.

KULELER UFOLARI ANDIRIYOR

Salon gezisi ve fotoğraf çekimlerinden sonra atlama kulelerine doğru yola çıkıyoruz. Şehrin bir çok noktasından görülebilen bu kuleler son derece ihtişamlı yapılar. Gece olunca ise yanan ışıklarıyla, görüntüleri adeta ufoları andırıyor. Kar yağışıyla birlikte zemini beyaza bürünecek bu kulelerden yapılacak atlamaları kesinlikle kaçırmamak gerekiyor. Gençlik Spor İl Genel Müdürü Fatih Çıntımar atlama kulelerinin karşısındaki alanda yapılacak ve tüm ülke bayraklarının yer alacağı kendi imzasını taşıyan projeyi bizlere anlattı. Şu an sadece Türk bayrağımızın bulunduğu alanda yakında organizasyona katılacak tüm ülkelerin bayraklarının da döşenmesiyle çok renkli bir görüntü sağlanacak. Atlama kulelerine kadar gelmişken ve bu güzel görüntüyü bulmuşken bir kaç fotoğraf çekilmeden olmazdı. Hatta bu güzel görüntüye kendimi o kadar kaptırmışım ki kulelerden en son ayrılan ve servis araçlarını bekleten kişi de ben oldum.

CİRİTLERE DİKKAT

Ve gezimizin sürprizi atlı cirit yarışlarıydı. Gezi programında olduğunu bilmesem de atları seven biri olarak bu yarışları kısa sürede olsa izlemek çok hoş oldu. At yarışlarında dereceye giremeyen atların getirilmesiyle yapılan yarışlarda kural hataları bol bol yapılsa da bu ata sporumuzu yerinde izlemek unutulmaz bir anıydı. Yarışların atmosferine kendimizi kaptırıp oyun alanına fazla yaklaşınca atılan ciritlerden zaman zaman kaçmak zorunda kaldık. Tabii ki her zaman dikkat şart.

HIZ PATENİ YARIŞLARI KAÇMAZ

Erzurum’da güneş batmaya başladıkça hava da fazlasıyla soğudu. Ve gezimizin esas konusu olan hız pateni yarışlarına sıra geldi. Kış Olimpiyatları’na hazırlık amacıyla düzenlenen Hız Pateni Anadolu Kupası yarışlarını takip ettik. Sporcularımız çok başarılı olamasalar da gelecek için umut vaat ettiler. Ancak bugüne kadar hız pateni yarışlarını yerinde takip etmememin eksikliğini hissetim. Salonda izlemek son derece heyecanlı. Tabii yarışın startını vermek için kapalı salondu tabanca patlatılması kulaklarımız açısından pek iyi olmadı. Ve her seferinde haberimiz olsa da o kadar yüksek ses karşısında bir irkilme yaşadık.

Yarışlarda ulaşılan hız ve özellikle dönüşlerdeki geçme çabaları muhteşemdi. Hız, kuvvet ve çeviklik gerektiren bir spor olan hız pateni yarışlarında salonun tıklım tıklım dolacağına inanıyorum. Bir kaç ufak kazanın yaşanması ise buz üstünde bu kadar süratte normaldi. Bu yarışları izledikten sonra en kısa sürede bir kez daha hız pateni yarışlarını izleyeceğime eminim.

Erzurum’da gezilecek tesisler elbette bitmemişti ama Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’i ziyaret ederek organizasyonla ilgili detayları da öğrendik. Bizleri çok nazik bir şekilde karşılayan Küçükler, yalnızca devletin bu organizasyon için 600 milyon lira harcadığını, özel kuruluşların harcamalarıyla bu rakamın çok daha yukarılara çıktığını söyledi. Son derece ciddi bir yatırım yapıldığı harcanan paralardan da anlaşılıyordu.

“ERZURUM’A GELMEK ULUDAĞ’DAN DAHA KISA”

Küçükler’in bir iddiası ise hayli ilginçti. Küçükler, Erzurum’a kayak yapmaya gelmenin, Uludağ’a gitmekten daha kısa sürdüğünü iddia ediyordu. Bu konuyu açıkladıktan sonra Küçükler’e hak vermeye başladım. İstanbul’dan yola çıkan bir kişi Uludağ’a 1,5 saatte varamaz ama Erzurum’a gelebilir. Şehir merkezinde bulunan kayak merkezine de uçaktan indikten yalnızca 10 dakika sonra ulaşabilir diyen Küçükler, Erzurum’u bir kış sporları merkezi haline getirmeye kararlı. Bunun için tanıtımlarda da bulunacaklarını söyleyen Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı, Kış Olimpiyatları’ndan sonra dünyanın dört bir yanından turistin Erzurum’a geleceğine emin.

Keyifli bir gün meşhur Taş Han’da yapılan oltu taşı alış-verişi ile son buldu. Oltu taşı rengi ve görüntüsüyle özellikle bayan arkadaşlarımızı cezbetti. Ve dolu dolu geçen bir günün ardından otele doğru son derece mutlu bir şekilde yola koyulduk.

BİR GÜN OLİMPİYATLAR DA GELECEK..

Ertesi sabah İstanbul’a dönmek için uçak havalandıktan sonra yukarıdan bir kez daha Erzurum’a baktım. Bu gelişme adımları umarım hep devam edecek ve güzel yurdumuzun her köşesi böyle hamlelerle hakettiği değeri bulacaktı. Yapılan yatırımlar tabii ki sporun ülkemizde gelişmesi açısında önemliydi ancak ilerleyen yıllarda ülke ekonomisine de bu tesislerin önemli katkısı olacaktır. Bu dev organizasyon içinde bulunan herkesin canla başla çalışması ve içlerinde hissettikleri heyecan 27 Ocak – 6 Şubat 2011’de Erzurum’da gerçekleştirilecek Üniversiteler Kış Oyunları’nın kusursuz olacağı güvenini bana verdi.

Şimdi sıra sporseverlere ve tüm halkımıza geliyor. Bu tür organazisyonlara gerekli ilgiyi gösterip, bunların sayısının artmasını sağlamamız lazım. Hedefimiz artık yapılacak tesislerle Olimpiyatları ülkemize getirmek olmalıdır. Bir gün ülkemizde yapılacak Olimpiyatlar’dan da duygu ve düşüncelerimi paylaşacağım günlere diyerek yazıma noktayı koyuyorum…

You may also like

0 comments

Leave a Reply

By