14 Ağustos 2007
Denizlispor’un Kaptanı Yusuf Şimşek. O’nun yeteneğiyle ilgili çok fazla bir şey anlatmaya gerek yok sanırım. Türk Futbolu’nun gördüğü en teknik oyuncularından olan yürüyerek adam geçebilen ender isimlerden biri.
Son iki sezondur Denizlispor’un ligde kalmasında tüm gücünü ortaya koyan Kaptan’ın anlattıkları tüm futbolculara örnek olacak cinsten…
Süper Lige Bursaspor beraberliği ile başladınız. Lig Denizlispor için nasıl başladı?
Ligdeki ilk maçımızda iyi mücadele ettik. Çok güzel bir kamp dönemi geçirdik, biliyorsunuz hazırlık döneminde Bursasspor’u 2-0 yenmiştik. Ligin ilk maçında da yine galibiyet için sahaya çıktık, çok pozisyona girdik ama golü bulamadık. Bursaspor iyi direndi, onların da pozisyonları vardı, kıran kırana bir maç oldu. 3 puan için oynadık 1 puan aldık. Önümüzde zorlu bir Ankaragücü maçı var, artık bu maçı düşünmek zorundayız.
– Takımın başına Güvenç Kurtar geldikten sonra yenilgiyi unuttuğunuzu söyleyebiliriz. Penaltılarla ve kurayla kaybettiğiniz maç haricinde yaklaşık 20-21 maçtır mağlubiyet almadınız.
Güvenç Hoca geldikten sonra, daha iyi oynamaya başladık, tüm gücümüzle çalışıyoruz. İnşallah bu yenilmezlik serimizi sürdürebildiğimiz kadar sürdürürüz.
– Takımın kaptanısın, sence takımda göze çarpan eksiklikler neler?
Her takımda eksiklikler vardır, bizim takımımızın da eksikleri var. Bunları Hocamız görüyor zaten, değerlendiriyor. Bir takım takviyeler yaptık, gerektikçe bu takviyeler devam edecektir diye düşünüyorum. Tüm oyuncu arkadaşlarım Denizlispor formasını hakkıyla taşımak için ellerinden gelen mücadeleyi gösterecektir.
– Takımdaki maddi sıkıntılar sürüyor…
Evet maddi sıkıntılarımız hala devam ediyor. Artık yönetimimizden, Denizli’de yaşayan insanlardan yardımlarını esirgememelerini diliyoruz. Biz futbolcular bir yere kadar fedakarlık yapabiliriz, bunu da yapıyoruz ama onların da taşın altına ellerini koymaları gerektiğini düşünüyoruz.
– Denizli halkından yeterli desteği görüyor musunuz?
Taraftar açısından pek bir sorunumuz yok ama Denizlispor için maddi destek çok önemli. Bizler de çoluk çocuk sahibiyiz, evimizi geçindiriyoruz, ona göre yatırımlarımız var. Zaten futbol çok kısa süre oynanıyor biliyorsunuz. Bu nedenle kazanabildiğimiz kadar kazanmalıyız. Denizlispor kaptanı olarak, Denizli’deki herkesi göreve davet ediyorum.
– İki sezondur ligde kalmayı son anda başarıyorsunuz. Bu sezon sence nasıl geçer?
Son iki sezondur çok zor günler geçiriyoruz ama futbolcu arkadaşlarımın gayretleri ile bu işlerden anlımızın akıyla çıkmasını bildik. Bu sene daha farklı olacağını düşünüyorum ama bunu söylerken de maddi desteğin bir şekilde oluşturulması gerek. Çünkü futbolcu sahaya çıktığında parayı pulu düşünmemeli. Büyüklerimiz bu konuda bize yardım ederse, biz de onlara karşılığını fazlasıyla sahada vereceğiz.
“FENERBAHÇELİ OLMAKTAN ÇOK MUTLUYUM”
– Takım arkadaşın Tomas Abraham ile yaptığımız röportajda, “Kaptan Yusuf gibi üstün yetenekli bir oyuncunun Denizlispor’da oynamasına şaşırıyorum. O’nun çok daha büyük takımlarda oynaması lazım” dedi. Bununla ilgili ne söylemek istersin…
Tomas’a teşekkür ederim, sağ olsun. Bizim takımda oynayan her oyuncu belki hakkettiği yerde değildir. Evet geçmiş dönemlerde Fenerbahçe’de üç üç buçuk sene hizmet ettim, bunun daha uzun olmasını isterdim ama olmadı. Fenerbahçe’de olmaktan çok mutluydum, halen de Fenerbahçeli olmaktan çok mutluyum. Artık futbolumun en olgun dönemlerini ve en çok futbol oynamak istediğim dönemini yaşıyorum. Hem antrenman açısından hem de maçlar açısından. Kendimi çok iyi konsantre ediyorum, bu sezon Denizlispor adına çok daha iyi şeyler yapacağımı düşünüyorum.
“FUTBOLUN BENİM İŞİM OLDUĞUNU 28-29 YAŞINDAN SONRA ÖĞRENDİM”
– Yürüyerek adam geçen müthiş yetenekli bir oyuncusun. Senin için ‘Türkiye’nin Zidane’ı’ diyorlar, Yusuf’un Şimşek’in bu yeteneğiyle Türkiye’nin önde gelen takımlarında hatta Avrupa’da top oynaması gerekmez miydi?
Dünya’da yetenekli futbolcular azalıyor, artık daha çok koşmaya ve mücadele etmeye dayalı oyunlar ortaya çıkıyor ama biz geçmiş dönemlerimizde hata yaptık. Hatamızdan da dönmesini bildim, evlendim, çocuk sahibi oldum. Futbolun daha çok özen gösterilmesi gereken bir iş olduğunun farkına vardım. Mesela önceden fazla idman sevmezdim, şimdi idmana çıkmak, maç oynamak için can atıyorum. Arkadaşlarımla birlikte olmaktan ve onlara geçmişte yaşadığım tecrübeleri anlatmaktan zevk duyuyorum. Futbolun benim işim olduğunu 28-29 yaşından sonra öğrendim. İnşallah biz de bu tecrübelerimizi arkadaşlarımıza aktararak yetenekli oyuncuların çıkmasını sağlarız.
– Bu hata yaptığım dediğin dönemler Fenerbahçe’deki ilk yıllarında mı?
Hayır, Fenerbahçe’yi ilk gittim dönemde Mustafa Hoca vardı takımın başında ve 1-1,5 yıl çok maç oynadım. Daha sonra hoca değişiklikleriyle beraber bir düşüş başladı bende. Tabii bu düşüşün sebebi bende olduğu kadar, hocalarda da hata vardı. Çünkü Fenerbahçe’de hiç serbest oynamadım, hep sağ bek, sol bek ya da libero gibi alışık olmadığım mevkilerde oynatıldım ama formayı verdikleri zaman da elimden geleni yapmaya çalıştım. Yalnızca ben suçlu değilim, başka insanlarda suçlu.
“FENERBAHÇE’DEN KENDİM GİTMEK İSTEDİM”
– Futbol hayatındaki kırılma dönemi Fenerbahçe’deki bu dönemler değil mi?
Evet ama Fenerbahçe’den beni kimse göndermek istemedi. Daum zamanında, daha fazla futbol oynamak için kendim gitmek istedim. Bu konuda kimseye karşı bir sitemim yok, olamaz da zaten.
– 32 yaşındasın, Roberto Carlos Türkiye’nin en büyük takımlarından birine 34 yaşında geldiğine göre aslında çok bir şey kaybetmiş sayılmazsın…
Dışarıdan gelen oyunculara daha farklı gözle bakıyorlar, yaşı pek problem etmiyorlar. Carlos, dünyaya ismini yazdırmış, üst düzey bir oyuncu, inşallah Fenerbahçe’ye faydalı olur. Ben de Allah’ın izniyle 3-4 sene daha futbol oynamak istiyorum ama askerlik problemim var. Bu konuda yeni kurulacak hükümetimiz karar verecek, inşallah hayırlı bir karar çıkar.
“İNGİLTERE’YE TRANSFERİM OLACAK GİBİ”
– Böyle bir karar çıkmazsa yurtdışında futbol oynamayı düşünüyor musun?
Tabiki düşünüyorum.
– Düşündüğün bir ülke var mı?
Şu an çok net birşey yok ama yurtdışında herhangi bir yere gidebilirim.
– Son dönemde Arap ülkeleri çok moda…
Askerlikten dolayı 3-3,5 sene daha futbol oynamak, yabancı dilimi geliştirmek ve teknik direktörlük eğitimi almak için yurt dışına gitmeye sıcak bakıyorum. Açıkçası İngiltere’ye gitmek istiyorum.
– İngiltere’den teklif aldın mı?
Bir abimizin aracılığıyla olacak gibi. Birinci lig olmaz ama ikinci ligden bir takımın olabileceğini söylediler, bekliyoruz.
– Belirlenen takım isimleri var mı?
Takım ismi yok ama şu an takımlarla görüşülüyor.
– İnşallah İngiltere’ye gidersin ve seni orda da takip ederiz….
İnşallah.
“GÜVENÇ KURTAR İLE ABİ-KARDEŞ GİBİYİZ”
– Güvenç Kurtar ile ilgili neler söyleyeceksin. Geçtiğimiz sezon ligin son haftalarında geldi ve Denizlispor’un ligde kalmasında büyük rol oynadı…
O’nun için söylenecek çok birşey yok. Ne zaman takımların başı sıkışsa Güven Hoca’yı istiyorlar, O da seve seve gidiyor. Daha önce kendisiyle Sebat’ta da çalışmıştık, çok iyi bir dostluk kurduk, halen de dostluğumuz devam ediyor. Takım içinde tabi hoca-futbolcuyuz ama dışarıda abi-kardeş gibiyiz. Allah her takıma böyle bir hoca nasip etsin.
– Futbol hayatını noktaladıktan sonra teknik adamlığı düşünüyor musun?
Evet, kesinlikle teknik adamlık yapacağım.
– Teknik Direktörlük kurslarına gidiyor musun?
Henüz başlamadım ama Eylül gibi gideceğim. Zaten bizim futbol dışında başka bir işi yapma gibi bir lüksümüz yok. Anladığımız başka bir iş yok, anladığımız işi yapmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum.
– Yusuf, genç oyunculara baktığın zaman yerine bir veliaht görüyor musun?
Veliaht demiyelim de herkesin oyun stili, düşüncesi tabii ki farklıdır. Mesela bizde Güray var, Selimiye amatör takımından geldi, çok yetenekli bir oyuncu. İleride adından çok söz ettireceğini umuyorum. Benim tarzımda, sol ayaklım ama tabii oyun zekası oynaya oynaya gelişecek. Biz de aynıydık, 24 yaşında Fenerbahçe’deki halimi düşünüyorum, bir de şimdiki halime bakıyorum, şu an Fenerbahçe’ye gitsem çok farklı olurdu.
“FENERBAHÇE DAHİL, HER TAKIMDA ÇOK RAHAT OYNARIM”
– Şu an Fenerbahçe’de oynayabileceğine inanıyor musun?
Fenerbahçe dahil, her takımda çok rahat oynarım. Az önce dediğim gibi, eskiden idmandan kaçıyordum, şimdi en sevdiğim şey idmanlar. Bir futbolcu sahaya çıktığında güçlü olursa, kuvvetli olursa herşeyini ortaya döker. Artık hiçbir idmandan kaytarmıyorum, hatta fazlasını bile yapıyorum. Sahaya çıktığımda kendimi çok kuvvetli hissediyorum, kuvvetli adam her takımda oynar.
En büyük hatam, gençken hedeflerim arasında Avrupa’nın olmamasıydı, keşke olsaydı ama 24-25 yaşında şimdiki aklım olsaydı, hedefim Avrupa olurdu.
– Lincoln, Alex, Delgado gibi isimlerin yanında Yusuf kendini nasıl görüyor?
Bunun değerlendirmesini ben yapmayayım, insanlar yapsın. Biz de belki adımızı değiştirip yurtdışından gelmiş olsaydık daha farklı olurdu. Tabii onlar da kendilerini kanıtlamış, klas oyuncular. İnşallah takımlarına faydalı olurlar ve Türkiye Ligi’ne renk katarlar.
– Bir çok futbolseverin üzüldüğü bir nokta şu açıkçası; Lincoln Galatasaray’da, Alex Fenerbahçe’de, Delgado Beşiktaş’ta ama Yusuf Şimşek Denizlispor’da…
Büyük takımlardan transfer teklifleri sezon başında bana da geldi.
“BÜYÜK TAKIMLARDAN TEKLİF ALDIM”
– Yine Fenerbahçe’den mi?
Fenerbahçe dışındaki takımlardan ama başkanımız vermedi, benim gitmemi doğru bulmadı. Ben de gidemedim ama gitmediğim için çok da üzgün değilim. Denizlispor’da oynamaktan dolayı çok mutluyum, şu para muhabbetleri de yoluna koyulursa daha da rahat olacağım. İşin aslında Başkan, bu transfer teklifini bana 1 ay sonra haber verdi, ben de canın sağolsun dedim geçtim.
– Yeniden büyük takımlara gitmek ister misin?
Her futbolcu büyük takımlarda oynamak ister. Fenerbahçe’de oynamışsın, Anadolu’ya gitmişsin, insanlar sana bitti gözüyle bakmış daha sonra yeniden ortaya çıkıp büyük takımda oynayarak insanlara ölmediğini ispatlarsın. Gerçi Allahıma şükürler olsun, oynadığımz futbolla insanlara yeniden birşeyler ispatladım, ispatlamaya da devam edeceğim.
0 comments